Kuru Akü Nedir?
Elektrik enerjisini depolayıp daha sonra kullanılmak üzere sunan cihazlara akü adı verilir. Akü adı verilen düzenekler elektrokimyasal hücrelerden oluşacak şekilde geliştirilmiştir. Her bir akünün içerisinde pozitif ile negatif elektrot ve ayraç mevcuttur. Aküler oldukça farklı çeşitlere sahiptir. Bakımsız akü olarak adlandırılan kuru akü de akü çeşitlerinden birisidir.
Kuru Akü Nedir?
Herhangi bir asit veya su eklenmesine ihtiyaç duyulmayan bakımsız türden kapalı akülere kuru akü adı verilir. Kuru bakım gerektirmediği için akünün kullanıldığı süre boyunca akü içerisine su eklenmez. Kuru aküler üretilmiş oldukları teknoloji ile sahip oldukları düzenekler göz önünde bulundurulduğunda iki farklı çeşide ayrılır. AGM akü ( elektoliti seperatörler emdirilmiş akü) ve jel akü olmak üzere iki farklı türde kuru akü bulunur.Kuru akünün sahip olduğu en temel özellik epey güvenilir olmasıdır. Akü içerisinde su veya sıvı bulunmaz. Bu sebeple de aküden asit taşması ya da asit sızması gibi riskli oluşumlarla karşılaşılmaz. Kuru tip akülerden gaz çıkışı da görülmez. Bu gibi nedenler de kuru akülerin daha güvenilir olmasını sağlar. Diğer akülere kıyasla kuru aküler daha uzun ömürlüdür, rafta uzun süre kullanılmadan muhafaza edilebilir. Kuru aküler sıvı akülerin aksine herhangi bir sarsıntı ve titreşime karşı dirençlidir. Bu sebeple daha kolay bir şekilde bir yerden farklı bir yere taşınabilirler.
Kuru akülerin sahip olduğu seperatörlere özel elektrolit emdirilmiş kurşun ve asit bulunur. Bu nedenle kuru tip akülere VRLA akü adı verildiği de sık sık görülmektedir. VRLA İngilizce Valf Regulated Lead Acid kelimelerinin kısaltmasından oluşur. Türkçe karşılığı ise sübap yani valf ayarlı kurşun asit akü anlamına gelmektedir.
Kuru Akünün Sahip Olduğu Özellikler Nelerdir?
Kuru tipteki akülere özel yöntemler kullanılarak elektrikli şoklama yapıldığında akünün ilk şarj kapasitesine yine de erişemediği görülmüştür. Bu tür aküye şoklama yapıldığında akü plakaları üzerinde yer alan süngerimsi yapıdaki preslenmiş kurşun cevherleri PbSO4 olarak adlandırılan kristale dönüşür. Söz konusu kristallik nedeni ile de akü üzerinde elektrikli şoklamanın fazla bir olumlu etkisi bulunmaz. Bu işlem sonucunda akü %70 veya %85 oranlarında bir kapasiteye geri döndürülebilir. Akünün ilk günkü %100’lük kapasitesine erişebilmesi için akü içerisindeki kristallerin küçük kurşun-sülfat kristallerine parçalanması gerekir.
Kuru Akülerin Ömrünü Etkileyen Unsurlar Nelerdir?
Yapılan araştırma sonuçlarına göre sürekli olarak derin deşarj edilen ve şarj gerilimi akünün kapasitesinden %10 fazla olacak şekilde olan akülerin kullanım ömrü diğer akülere kıyasla daha kısadır. Bunun nedeni ise aküye 1/10’dan fazla akımın uygulanmasıdır. Bu şekilde verilen akım nedeniyle akü plakalarında yer alan aktif kurşun maddeler ufak parçalar şeklinde ızgaradan koparak ayrılır. Bu kopan maddeler akü içindeki boş kanalda birikir ve akünün bu şekilde kapasitesi aşama aşama zayıflar. Bu durumun sonucunda aküye ait olan hücreler şarj tutmaz hale gelir. Şarj edilse dahi oldukça kısa bir süre içerisinde akü kolayca deşarj olur. Bu da akünün kullanım ömrünün sonuna yaklaşıldığının bir göstergesidir.
Bir akünün uzun süreler boyunca yüksek sıcaklığa maruz kalması veya sıcak olan bir ortamda çalıştırılması veya çalıştırılmadan bekletilmesi akünün deşarj olmasına yol açar. Yüksek sıcaklık değerleri karşısında akülerde iç kimyasal tepkimeler hızlandırılmış olur. Bu sebeple aküden daha fazla yararlanabilmek için akü mümkün olan en normal koşullar altında çalıştırılmalı ve muhafaza edilmelidir. Normal koşullar altında muhafaza edilen akülerde elektrolit sızıntısı, akünün kendi kendine boşalması gibi sorunlar bertaraf edilebilir. Bu sayede akünün deşarj akımı önemli ölçüde azalır. Akünün dolma ve boşalma süreleri kısalır. Akü daha uzun bir kullanım ömrüne sahip olur.
Kuru Aküler İçin En Uygun Olan Şarj Etme Şekli Nedir?
Kuru akünün şarj edilmesi sırasında akünün sıcaklığı mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Bu işlem de mcu adı verilen bir cihaz ile yerine getirilebilir. Damla şarj yani trickle charge adı verilen şarj türü sayesinde de kuru akünün kullanım ömrü arttırılır. Damla şarj sayesinde aküler sabit akım ve sabit voltaj altında belirli bir şarj seviyesine ulaştırılır. Böylece akü içerisinde aküye zarar veren kristalleşmenin oluşumu engellenmiş olur. Damla şarj ile akünün sahip olduğu hücrelerdeki sıcaklık seviyesinin artması engellenir, aküden gaz çıkışı oluşmaz. Bu da kuru akünün güvenli bir şekilde şarj edilmesi anlamına gelir. Söz konusu sebeplere dayanarak kuru akülerin pek çok damla şarj ile şarj edilmektedir.
Kuru Akülerin Kullanım Alanları Nelerdir?
Kuru akülerin peç çok çeşitte kullanım alanı bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
• UPS olarak adlandırılan kesintisiz güç kaynakları
• Hastanelerdeki tıbbi elektronik araç ve gereçler
• Bilgisayarlar
• Havalimanındaki aydınlatma sistemleri
• Bilgisayar destekli otomasyon cihazları
• Havaalanındaki hava trafiğini kontrol eden merkezler
• Askeri radar mekanizmaları
• Elektronik kapılar
• Barkod cihazları ile yazarkasalar
• Asansör
• Otomotiv, metal işleme ve tekstilde kullanılan bilgisayarlı üretim ve paketleme tezgahları
• Elektronik teraziler
• Minilab gibi fotoğraf baskı cihazları
• Acil durumda kullanılmak üzere üretilen aydınlatma sistemleriKuru Akü Bakımı Nasıl Yapılır?
Kuru aküler aynı zamanda kapalı akü olarak kabul edildiği için kapalı akünün bakımı kapsamında yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir:
• Kuru aküler bakım gerektirmeyen akü sınıfındandır. Bu sebeple kuru akü kullanıldığı süre boyunca aküye herhangi bir su veya sıvı takviyesi yapılmasına gerek bulunmaz.
• Pek çok kuru akünün içerisinde jel mevcuttur. Jel aküler diğer akülere kıyaslandığında %75 oranında daha fazla verimliliğe sahiptir.
• Kuru akülere bakım yapılması sulu akülere kıyasla daha kolay bir sürece sahiptir. Kuru akülerin daha verimli çalışması için yapılması gereken en önemli şey akünün voltaj seviyesinin kontrol edilmesidir. Kuru akülerin voltaj seviyesi 12,4’ün üzerinde bir düzeyde olmalıdır.
• Voltaj değeri kontrol edilen kuru akünün eğer değeri 12,4’ün altına düşmüş bir voltaj seviyesi varsa aküye mutlaka redresör şarjı uygulanması gereklidir.
• Kuru akünün voltaj seviyesinin kontrol edilmesi mutlaka uzman bir otomotiv elektrikçisi tarafından yapılmalıdır.